*Yazının faydalı olması halinde veya talep edilmesi halinde ”Defin raporu nasıl doldurulmalı?”” şeklinde 2.yazı yayınlanacaktır.
Olgu Sunumu 47 yaşında erkek işçinin çalıştığı iş yerinde öldüğü, işyeri hekimi tarafından “kalp krizi tanısıyla” defin ruhsatı düzenlendiği belirtilmektedir. Gömme öncesi cenaze yıkanırken, yakınları ve yıkama işini yapanlar, travmatik lezyonlar fark etmişlerdir. Bunun üzerine ölenin yakınları, ölüm nedeninin saptanması için otopsi istemi ile Cumhuriyet Başsavcılığına başvurmuşlardır. Ölenin adli muayenesinde; sol üst kol ve dirsek üzerinde, karın ön üst bölgesinde, sol ayak bileği lateral yüzde, zemini ekimotik yüzeyel sıyrık yaraları, lumbal bölge üzerinde 8×10 cm. boyutlarında ekimoz bulunduğu saptanarak otopsi kararı alınmıştır.
Otopside; sağ hemotoraks, intraabdominal kanama, mezoda yırtık, L2 ve L3’de parçalı kırık, bu düzeyde luksasyon ve medulla spinaliste laserasyon saptanmıştır. Otopsi raporunun sonuç kısmı “Künt genel vücut travmasına bağlı iç organ ile medulla spinalis yaralanması ve iç kanama sonucu öldüğü” biçiminde düzenlenmiştir. **Yakınları, yapılan görüşmede, “kişiye işyerinde bir aracın çarptığını” öğrendiklerini belirtmişlerdir.
Tartışma: Ceza Muhakemeleri Usulü Kanunu’nun 159. maddesinde, bir ölümün doğal nedenlerden olmadığı kuşkusu varsa ya da kişinin kimliğinin bilinmediği durumlarda, cumhuriyet savcısı ya da sulh hakimliğine bildirimde bulunulması zorunlu kılınmıştır. Bu madde gereği uygulamada adli olarak değerlendirilmesi gereken ölümler;
– Kökeninde kaza, intihar, cinayet olan tüm olgular, – Yakın dönemde travma öyküsü, – Dış muayenede travmatik lezyonların saptanması, – Öyküde çelişkiler ve tutarsızlıklar bulunması, – Gözaltı ve ceza evinde meydana gelen tüm ölümler, – Ölüm nedeni ile ilgili suçlama ve iddiaların bulunduğu olgular, – Kimliğin olmadığı ya da yakınlarının bulunmadığı olgular, – Ölüm nedeninin saptanamadığı olgular, olarak sıralanabilir.
USÜL NASIL OLMALI? Defin ruhsatı, bir sağlık personeli eşliğinde, ceset tümüyle soyulduktan sonra, hekim tarafından muayene edilerek düzenlenmelidir. Muayene edilip öldüğü kararı verildikten sonra, yakınlarından tıbbi öyküsü alınır, olay tanıkları dinlenir, ölümle ilgili herhangi bir iddia ya da suçlama olup olmadığı öğrenilir, var olan tıbbi evrak ve grafileri ile kullandığı ilaçlar incelenilir. (medeczane kullanılabilir)Bu değerlendirmeler sonucunda; ölümün adli olup olmadığına karar verilir. Adli olduğu düşünülen ölümler Cumhuriyet Savcılığına bildirilirken, doğal ölüm olarak değerlendirilenlere defin ruhsatı düzenlenir (CMUK 159 – Madde, ölümün, Cumhuriyet savcılığına veya sulh ceza hâkimine bildirilmesini, belirli merciler için zorunlu kılan hâlleri göstermektedir. Bu hâller ölümün doğal nedenlerden meydana gelmediği kuşkusunu doğuracak emarelerin varlığı veya ölünün kimliğinin belirlenememesidir. Bu iki hâlde kolluk, belediye memurları veya köy muhtarları durumu derhâl Cumhuriyet savcılığına veya sulh ceza hâkimine bildirmekle yükümlü kılınmışlardır. )
çok faydalı oldu hocam, bu konu ile alakalı içeriklerin devamını bekleriz
Çok güzel ve bilgilendirici olmuş, elinize sağlık Burak abi. Devamını her zaman bekleriz
Hocam otopsi kararı hekimde mıdır savcıda mıdır yönetmelikte bununla ilgili bilgi var mi
Çok güzel ve eğitici bir yazı olmuş,ellerinize sağlık hocam. Defin raporu nasıl yazılmalı onun için de yazı yazarsanız çok güzel olur